top of page

Özgür ve Mutlu Olmak İçin... Risk Al!

Mutluluk bazen alışılmışın dışına çıkmayı, özgürlükse korkunun üzerine yürümeyi gerektirir.



Hayat bize çoğu zaman güvenli yolları önerir.

Daha az riskli olanı, daha kolay olanı, daha az dikkat çekeni...

Ama Mutluluk Manifestosu başka bir şey söylüyor:

Yaşamak, risk almaktır.

Ve özgürlük, bu riski göze alabilenlerin elindedir.


Kitaptaki bu bölüm, Leo Buscaglia’nın çarpıcı sözleriyle başlar:


“Yaşamak, ölme riskidir. Sevmek, sevilmeme riskidir. Umut etmek, ümitsizliğe kapılma riskidir. Ama riskler alınmalıdır çünkü yaşamdaki en büyük tehlike hiç risk almadan yaşamaktır.”

Belki çok şey istiyoruz ama hiçbir şeyden vazgeçmek istemiyoruz.

Konfor alanlarımızı seviyoruz, çünkü orada kırılmıyoruz.

Ama orada... tam da orada, büyüyemiyoruz.


Peki ya hayat, gerçek anlamda sen risk aldığında başlıyorsa?

Ya mutluluk, denemeye cesaret ettiğin o ilk adımda gizliyse?


Kendine sor:


  • Neleri erteledin, sadece hata yapmaktan korktuğun için?

  • Ne zaman başlamak istedin ama “ya olmazsa?” dedin?

  • En son ne zaman kalbinin söylediğini yaptın?




Cesaret, Sesini Duyduğun Anda Başlar


Cesaret, çoğu zaman büyük adımlar atmakla özdeşleştirilir.

Oysa kitabın dilinde cesaret, en çok kendi iç sesine kulak verdiğin o küçük anlarda başlar.


Cesaret:


“Hayır” diyemediğin bir yerde evet dememektir.

Korktuğun halde bir adım atmaktır.

Ve bazen sadece… içinden geçen duyguyu kabul etmektir.


Kitap bu maddeyle bizi klasik başarı anlatılarının dışına çıkarır.

Çünkü gerçek cesaret, alkışla değil; içsel uyumla ilgilidir.

Ve çoğu zaman sessizdir.


“Cesur olmak, düşmekten korkmamaktır. Risk almadan mutluluğun kapısı açılmaz.” — Mutluluk Manifestosu

Belki sen de şu anda bir kararın eşiğindesin.

Bir dönüşüm düşünüyorsun.

Bir değişiklik, bir yüzleşme ya da sadece bir durup düşünme ihtiyacındasın.

Ne olursa olsun, bu da cesaret ister.

Ve belki yazının burasına kadar geldiysen… o cesaret sende var demektir.


O zaman kendine şu soruyu sorarak devam edebilirsin: Ben bu hafta hangi küçük cesaretle büyüyebilirim?


Korku varken de ilerlemek...


Kim demiş cesur olan korkmaz diye?

Korkmak insana dairdir.

Ama cesur olan, korkusunu yanında taşır ve yine de adım atar.


Kimi zaman bir duyguyu ifade etmek,

kimi zaman bir sınır çizmek,

kimi zaman ise kendine yeniden başlama izni vermek cesaret ister.

Ve her birinde, aslında hayata “ben buradayım” demiş olursun.


Bu yüzden cesaret, sadece büyük kararlar değil;

küçük dönüşlerdir.

Sessiz ama yönü değiştiren…


Kitap yalnızca düşünmeye değil, yaşamaya çağırır.

Çünkü mutluluk; beklentilerle değil, eylemlerle anlam kazanır.

O eylem, bazen içini açtığın bir konuşma,

bazen artık senin olmayan bir yükü bırakma kararıdır.


“Mutlu olmak, seçim yapmayı ve o seçimin sorumluluğunu almayı gerektirir.” — Mutluluk Manifestosu

Her zaman büyük kararlar değildir hayatı değiştiren.

Bazen küçük bir cümle, belki bir soru...

Ya da yalnızca içinden geçen bir düşünceye kulak vermektir dönüm noktası.


Bu yazıda belki bir kelime, belki bir his, belki de cesaretin ilk kıvılcımı sana dokundu.

Ve belki bu yazı bir adım attırmadı, ama durduğun yeri sana gösterdi.

İşte bazen en büyük hareket, kendini fark etmektir.


Mutluluk Manifestosu sana hayatı farklı bir yerden okuman için alan açıyor.

Risk almayı, seçim yapmayı ve kendi yoluna sadık kalmayı hatırlatıyor.

Her madde bir eşik, her sayfa bir yön olabilir.

Ama hangi yöne dönersen dön, asıl olan içten gelenle yürümektir.


Bu yazıyı kapatırken şunu unutma:

Cesaret, kendini yargılamadan görmeyi seçmektir.

Ve bazen sadece “devam ediyorum” demek bile yeterlidir.




Her bitiş bir son değil, bir eşiktir.

Bu yolculukta attığınız her düşünsel adım, bir sonrakine alan açar.

Bugün kendinize biraz daha yaklaşabildiyseniz, bu yazı amacına ulaşmıştır.


Bir sonraki yazı, yeni bir yolculuk için size sunulacak bir fırsat olacaktır.

Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, belki de tek yapmanız gereken… bir durup dinlemektir.


O zamana kadar kendine şunu sorabilirsin:

Ben, bu hayatta en çok neyi seçmekten korktuğum için erteledim?


Eğer burada birlikte birkaç satır soluklandıysak, bu yolculuk başlamış demektir.

Mutluluk Manifestosu sadece bir kitap değil, birlikte düşünmek, hissetmek ve hatırlamak ve deneyimlemek için kullanılan bir yolculuk pusulasıdır.


Seninle yolda olmak bizim için kıymetli.

Bu yazıyı paylaşmak istersen bil ki, belki bir başkasının yolculuğuna da eşlik etmiş olursun. Ve biz, her adımda burada olacağız. Sessizce, içtenlikle, yanında.


Çünkü bazı yollar, birlikte yüründüğünde daha anlamlı olur.


Kendine iyi bak...




Bu Yolculukta Söz Senin.


Mutluluk Manifestosu, kendi iç sesini duymak isteyen herkes için yazıldı.

Eğer bu yazı sende bir iz bıraktıysa, kitabımızı daha yakından tanımak ya da düşüncelerini bizimle paylaşmak için bize ulaşabilirsin.


Okuyucu yorumları bizim için çok değerlidir.

Senin deneyimin, bir başkasının yolculuğuna ışık olabilir.

Sorularını, düşüncelerini ya da sadece bir merhabanı bizimle paylaşmak istersen, bize yazman yeterli.



Mutluluk Manifestosu Kitabını aşağıda yer alan satış noktalarında satın alabilirsiniz::


Nobel Yayınları : Satın Alın


Pelikan Kitapevi : Satın Alın


Pandora : Satın Alın


Amazon : Satın Alın


İstanbul Kitapçısı : Satın Alın


Kitap Yurdu : Satın Alın



Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!


Mutluluk bir yolculuksa, bu yolculuğun adımları birlikte atıldığında daha anlamlıdır.


Sosyal medya hesaplarımızda kitabın ruhunu yaşatan paylaşımlar, ilham veren alıntılar ve küçük hatırlatmalarla seni bekliyoruz.


Yalnız olmadığını bilmek, bazen en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir.


Gel, birlikte yürüyelim.


YouTube : Abone Olun


Instagram : Takip Edin


LinkedIn : Takip Edin


X (Twitter) : Takip Edin


TikTok : Takip Edin







Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page